Subscribe Us

header ads

Üniversitelerde Terörist İstemiyoruz!

Eskiden kürtçü faşistleri dış güçler destekler ve onlara her türlü imkânı vererek himaye ederlerdi. AKP iktidarının ülkeyi ele geçirmesi ile birlikte bu durum da değişti ve terör örgütü pkk’yı bizzat Türk devleti beslemeye başladı.
Bundan on yıl öncesine kadar İmralı’da yatan bebek katiline “sayın” diye hitap etmek bile suç sayılırken, şimdi o bebek katilinin mektupları meclis kürsülerinden okunuyor, talimatları yayınlanıyor.

Sokaklar yıllar önce pkk’ya teslim edildi. Doğu ve Güneydoğu’da asker kışladan başını bile çıkaramıyor. Kalekol yapımları durdu ve birçok karakol da kapatılmaya başladı. Kağıt üzerinde o topraklar halen Türkiye’nin gibi görünse de fiili olarak kopmuş durumda.

Pkk kendi mahkemelerini kurmuş, kendi vergi sistemini oluşturmuş, kendi kolluk kuvvetlerini kurmuş ve çok yakın bir zamanda da bağımsızlığını ilan edecektir.

Siyasi partiler “bin yıllık kardeşlik” afyonuyla uyuşturulduğu için, yandaşlarına da aynı afyonu öneriyor. On yıldır millet olarak basın medya yoluyla bu kaçınılmaz sona adım adım hazırlandı ve refleksleri köreltilerek tepkisiz hale getirildi.

Bu hafta içinde terör örgütü yandaşı kürtçü faşistler ve onların çanakçısı sol sosyalist maskeli örgütler hemen hemen bütün üniversitelerde Nevruz adı altında bolca propaganda yaptılar. Yapmaya da devam ediyorlar.
Üniversiteleri bir ilim yuvası haline getirmesi için yetki verilen rektör bozuntuları bu propagandalara kayıtsız kaldılar. Hatta bazı şuursuzlar o kadar ileri gittiler ki “ siz Türkiye derseniz onlar da Kürdistan der. Siz Türk bayrağı açarsanız, onlar da pkk bayrağı açar” diyerek kendilerini savunma yoluna gittiler.

Polis izledi, okul güvenliği sivil teröristlerin propagandasını sorunsuz bir şekilde yapması için bütün önlemleri aldı ve Türk çocuklarına sadece seyretmek kaldı.

Yapılabilecek şey yoktu çünkü polis, güvenlik ve okul yönetimi bu teröristlerin yanındaydı. Adı Türk olan bir ülkede, devletin bütün imkânları kullanılarak gövde gösterisi yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor.
Satılmış basın, bu teröristleri ve onların açtıkları pankartları, attıkları sloganları kırparak, masum bir Nevruz kutlaması olarak yansıttı. Müdahale eden, rahatsız olduğunu söyleyen Türk çocukları ise her zamanki gibi faşist, provokatör ilan edildi.

Dört işlemi bile yapmayı bilmeyen tipler nasıl oluyorsa mühendislik fakültelerini, Türkçeyi yazmayı bırakın konuşmayı bile bilmeyenler DTCF’yi kazanıyor ve on yıl boyunca birinci sınıfta okuyor. Birileri tarafından Türkiye’nin en gözde üniversitelerine yerleştiriliyorlar ve sadece terör örgütü için faaliyet yürütüyorlar.
Akp ile pkk sözde çatışma içerisinde görünse bile aslında işbirliği içindeler ve artık kampüsler de pkk'nın kontrolüne verildi.

“Devlet bu sorunu çözsün” diyeceğim ama artık bir devlet yok. Başınızın çaresine bakın.