Subscribe Us

header ads

Talat Paşa'ya Selam Olsun

 


Geçtiğimiz günlerde Meclis kürsüsünde George Aslan adlı Süryani asıllı bir milletvekili, Anadolu’daki Süryani, Ermeni ve Rumları katlettiğimizi öne sürerek Ankara’da Mansur Yavaş tarafından açılan Talat Paşa Anıtı’na tepki gösterdi. Tarihte bir Türk yurdu olan ve bugün Ermenistan’ın konuşlandığı yerde artık bir tane bile Türk yaşamıyorken, TBMM’de hem Ermeni hem de Süryani milletvekilleri var. Ermeniler ve Rumlar Türkiye’nin her yerinde yaşamaya devam ediyorlar ama Ermenistan’da bir tek Türk bile yaşamıyor. Aynı vekil, “Ermenistan’daki Türklere ne oldu? Ermeniler, Osmanlı’nın çöküş yıllarında Türkler onlara saldırmadığı hâlde Doğu Anadolu’da çeteler kurarak Türkleri neden katletti?” gibi soruları Ermenistan parlamentosunda sorabilir mi acaba?

Ermenilerin Türklere karşı nefretini görmek için öyle uzak tarihlere gitmeye de gerek yok. Karabağ’da, Hocalı’da yaptıkları soykırım girişimi ve vahşetin izleri bugün hâlâ duruyor. Kimseyi katletmedik, kimseye soykırım yapmadık. Vatan savunduk.

Geçelim. Bunlar zaten bilinen şeyler. Fakat Talat Paşa gibi, Anadolu Türk’ünün namusunu, onurunu, şerefini, malını ve canını kurtarmış; Türklerin Balkanlar’da uğradığı soykırımın Anadolu’da da yaşanmasını önlemiş bir kahramana dil uzatmak için katıksız Türk düşmanı olmak gerekir. Çünkü Talat Paşa’nın tek düşündüğü şey Türk’ün canını ve Türk vatanını kurtarmaktı.

Talat Paşa, Türk milletinin kahramanıdır ve Türkiye Cumhuriyeti nezdinde de şehittir. 1926 yılında TBMM’de alınan kararla şehit sayılmış ve ailesine şehit aylığı bağlanmıştır. Süryani vekilin haddine mi dil uzatmak?

Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir rüzgâr esse, ucu yine Alevilere dokunuyor. Süryani vekilin Meclis’teki zırvalarının ardından Sabahat Akkiraz da “Talat Paşa kahramandır” diye bir tweet attı. Ülkedeki Ermeni ve Süryani sayısı çok fazla olmadığı için, onların da sözde savunuculuğunu yapan Apocu güruh ve masa arkadaşları gericiler hem Sabahat Akkiraz’a hem de Alevilere saldırmaya başladı. Apocuların kuyruğuna takılmış, Alevi kisvesi ve maskesi altında bunlara destek olan bir kısım şuursuzu da ekleyelim. Her iki başlık da uzun süre X (Twitter) gündeminde TT oldu.

Alevilerin Türklüğe, Türklüğün değerlerine, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e olan bağlılığını gördükçe kuduruyorlar. Kudurmuş köpek gibi ağızlarından salyalar akıta akıta saldırıyorlar. Söz konusu Atatürk, Cumhuriyet, Türklük gibi konular olunca gericiler ve Kürtçüler, hayalini kurdukları şeyin önünde Alevileri engel olarak gördükleri için anında ittifak tazeliyorlar.

Alevilik, Türklüğün ileri karakoludur.” gibi bir paylaşım yapmıştı birisi. Sağlı sollu onca çabaya rağmen Aleviler, hâlâ Orhun Anıtları gibi dimdik duruyor Atatürk ve Cumhuriyet saflarında. Bütün nefretleri, kinleri de bu yüzden.

Birçoğunun bilmediği önemsiz bir ayrıntı daha paylaşalım: Talat Paşa samimi bir Bektaşi’dir.

“Ben bir tarikat bağlılığı bakımından Bektaşi’yim. Ali Aba’nın muhibbiyim. Anadolu ve Rumeli’ni mutlak bir Türk yurdu yapan manevi hareketin içinde Bektaşiliğin özel bir yeri vardır. Bu gerçeği elbette bir gün gelecek, o güzelim diyarların nasıl evlad-ı fatihan vatanı oluşumuna gelebildiğinin gerçek içeriğini araştıranlar, yadsınması olanaksız kanıtlara ulaşacaklardır. İşte bu ulusal yapıdan dolayıdır ki Bektaşi’yim ve Ali Aba bağlısıyım (Bende-i Ali Aba). Hiçbir zaman bu inancımı saklamadım, saklama gereği de duymadım.”

Bu sözler Talat Paşa’ya aittir. Sadrazamlığı döneminde Alevi-Bektaşiliğe dair araştırmalar yaptırmış, kütüphane bölümümüzde de bu konuda kitabını paylaştığımız Baha Said Bey bu konuda çalışmıştır.

Bizim Talat Paşa’yı rahmet ve minnetle anmamızın sebebi elbette ki Bektaşi olması değildir. Tarihimizde yenilgilerimizden, acılarımızdan pek bahsetmeyiz. Balkanlar’da etnik isyanların başladığı ve birer birer bağımsızlıklarını ilan ettikleri dönemde Türkler kelimenin tam anlamıyla bir soykırıma uğramıştır. Mübadele yoluyla ya da kendi imkânlarıyla Anadolu’ya dönebilenler, bu soykırımdan canını kurtarabilenlerdir. Balkan coğrafyası kocaman bir Türk mezarlığıdır.

Talat Paşa ve İttihatçı kadroların neredeyse tamamı Balkan kökenlidir ve bu katliamları birebir yaşamış, tanık olmuş insanlardır. Aynı dönemde Anadolu’da Rum ve Ermeni çeteleri de katliamlara başlamıştır. Tarihî bilgiler herkesin malumu olduğu için uzatmayalım.

Talat Paşa, Anadolu Türklüğünü soykırımdan kurtaran adamdır. Ruhu şad olsun.

Yorum Gönder

0 Yorumlar