Subscribe Us

header ads

PKK’dan da Özür Dileyecek misiniz?

“PKK’dan da özür dileyecek misiniz?” ana fikriyle bir yazı yazmak istiyordum ki okuyucu mektuplarının da aynı mesajları içerdiğini gördüm:
“Şu sözler geçen yıl referandum ve seçim dönemlerinde AKP ve destekçileri tarafından, meydanlar ve gazetelerde söylenmemiş miydi:
– Yargıyı Alevilerden kurtaracağız!
– Kılıçdaroğlu Alevidir! (Yuuuh seslerini hatırlayınız)
– Askeriyedeki generaller Alevidir!
– Atatürk Aleviydi, onun için laikliği getirdi.
Erdoğan’ın açıkladığı o kağıtta Başbakan Celal Bayar’ın ismi, Kazım Karabekir’in de kumandası vardı. Celal Bayar’ın adı da Muğla’daki üniversiteden indirilecek mi? Kazım Karabekir’in adı Erzurum’dan kaldırılacak mı?”
Okan Öztürk
Bir ilave de benden:
Ebussuud fetvasıyla Alevi Türkmenlerin katledildiği Yavuz Sultan Selim dönemi için de özür dilenecek mi?
***
“Bu olaylar, ‘Dersim’den özür dilediniz, şimdi Güneydoğu’dan da dilemelisiniz’e dönüşecek. Dersim’de 13 bin ölümü gündeme getiren Erdoğan, Güneydoğu’da 30-40 bin ölü için de özür dilenmesinin önünü mü açıyor?
Dersim’de Seyit Rıza’nın konumu ile KCK veya PKK’nın farkı nedir? İkisinde de bölge halkı üzerinde egemenlik kurmak isteyen, dış destekli hareket yok mu? Seyit Rıza’nın İngiltere ye gönderdiği arşivdeki mektup ne? Aynı mektubu Abdullah Öcalan da 1997’de yazmadı mı Avrupa’ya? Güneydoğu’da en fazla köy boşaltmalar Çiller, Erbakan,Yılmaz dönemlerinde değil miydi? O dönemin bürokrat ve bakanları şimdi AKP’de değil mi?”
Burçak Özcan
***
İstiklâl Mahkemeleri’nden hesap sormak isteyen zihniyet, böyle giderse doğrudan Atatürk’ü de yargılamak isteyecektir. Zaten şu anda Dersim ve Sabiha Gökçen üzerinden yaptıkları, Atatürk’ü yargılamaktır. Fakat, bu arada, İstiklâl Savaşı’nın kaçakları, düşmanla işbirliği yapanlar, kendisini Mehdi, hatta Peygamber ilan ederek Kubilay’ın başını kesenlerin torunları ortaya çıkıp, “sizin dedeleriniz niye Türkiye’yi işgalden kurtardı?” diye hesabı bugünkü nesillerden de sorabilir. Çünkü onlara göre İngiliz işgali olsaydı daha iyiydi! Televizyonda içlerinden birisi “Atatürk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum. İngiliz işgali olsaydı daha iyiydi” dememiş miydi?
O dönemde de tıpkı bugünkü gibi tarikat ve cemaatler içinde en etkili ülke İngiltere idi. Din adına Milli Mücadelecileri, direnişçileri kâfir ilan ediyorlardı. İngiltere destekli kurulan etnik derneklerden bir kısmı, bugünkü PKK gibi elde kalan Türk topraklarında etnik kökene dayalı devletler kurmaya, İngiliz Muhibleri Derneği gibileri de İngiliz veya Amerikan mandasını sağlamaya çabalıyordu.
Bugün de etnik amaçlı dernekler yaygınlaşmış durumdadır. İngiliz Muhibleri Cemiyeti’nin yerini AB muhibleri veya Amerikan muhibleri vakıf veya dernekleri almıştır. Türkiye’yi örümcek ağı gibi sarmış durumdadırlar.
Bu durum karşısında, Müdafaai Hukuk anlayışına sahip vakıf ve dernekler de kurulmuştur, fakat bunların bazıları kontrol altındadır.
***
İşgal kuvvetleri ile işbirliği yapanlar, isyan edenler, devlet otoritesini tanımayıp, ülkenin bir bölgesinde “paralel devlet” veya devlet içinde devlet kurmaya kalkışanlar, tarih boyunca dünyanın her ülkesinde en ağır şekilde cezalandırılmıştır. Türk İstiklâl Savaşı sırasında da isyan çıkarmak suretiyle, millî kuvvetleri zaafa uğratmaya çalışanlar idam edilmiştir. Fakat İstiklal Savaşı’nda millî kuvvetlere karşı gelen isyancıların önemli bir bölümü, niyet itibarıyla vatan haini değildi. Onlara, Kuvayı Milliye ordusunun, Rusya güdümünde olduğu propaganda edilmişti. Hatta, Kuvayı Milliye kuvvetlerine saldıran kuvvetlerinin adına İngilizler tarafından Kuvayı Muhammediye bile denilmişti ki halk bu ordu etrafında toplansın ve Mustafa Kemal’in henüz toparlanmamış ordusunu bastırsın..
Böylece, Anadolu’nun batısını Yunanlılara, doğusunu Ermenilere versinler ve bu topraklarda tek bir canlı Türk bırakmasınlar!
Hedefleri buydu!
Şimdi de hedef aynıdır. Dini, diyaneti, Türk bağımsızlığına, Türk egemenliğine karşı silâh olarak kullanıyorlar.
Fakat nereye kadar? Sinsi emelleri artık iyice görünür oldu! Arkalarında ABD olunca iyice şımardılar ama dünya dengelerinde hafif bir sarsıntı ile Amerika kendisini kurtarmak zorunda kalırsa sap gibi ortada kalacaklar.
Arslan Bulut Yeniçağ Gazetesi

Yorum Gönder

0 Yorumlar