Subscribe Us

header ads

CHP’li Hüseyin Aygün’den Hezeyanlar

Dersim, etnik kimliği ve dinî inançları bakımından farklı özellikler taşıyan, bu farklılık sebebiyle de 500 yıldır yok edilme siyasetiyle karşı karşıya kalan bir bölge.” diye konuşan Aygün, “Cumhuriyet, esasen o politikada bir değişiklik meydana getirmiyor; önce merkezleşme yönünde kararlar alınıyor, bölgeyi merkezî yönetime bağlama yönünde bazı raporlar hazırlanıyor. Bu raporlar, 500 yıllık Dersim sorununu barış içinde çözmeye yönelik öneri getirmiyor. 1937-1938′de jenosite (soykırım) varan bir operasyonla Dersim meselesi tarihe havale edilmiş oluyor. Ama böyle de bitmiyor, bu sorun devam ediyor.
Bunları ve daha bir sürü hezeyanı sıralayan bir CHP milletvekili. Belli ki şahıs PKK kadrosundan seçilmiş. Atatürk’ün Tunceli’de katliam hatta soykırım yaptığını söylüyor. Öneri dediği şey galiba Osmanlı düzenindeki gibi özerk bir bölge ve her açıdan bağımsız aşiret reisleri, biraz daha ileri gidersek Türkiye’nin tam ortasında bağımsız bir kürt devleti. 37-38′de çıkarılan isyanı da aynı bugün ki AKP hükümetinin yaptığı gibi sürekli tavizler vererek, terörist başıyla görüşmeler yaparak, onlara topraklar vaad ederek çözülmesini istiyordu. İsyan çıkaran bir yığın çapulcuyu baş tacı etmesini ve onları yüceltmesini bekliyor. Atatürk hiç bir zaman taviz vermedi. O taviz vermediği için bugün bu vatan bizim. Sorun devam ediyor diyor. Sorunun devam etmesinin nedeni ondan sonra ülkeyi yöneten basiretsiz devlet adamlarıdır. Soruna neden olan şeyi ortadan kaldırdığınız zaman ortada hiç bir sorun kalmayacaktır. Sorun da kürdün ta kendisidir.
“Resmiyette ise bir isyan olduğu ve devletin de bunu bastırdığı tezi savunuluyor. Çünkü Başbakan’ın deyimiyle ’50 bin insanın öldürüldüğü’ bir operasyonun meşrulaştırılması için orada bir isyan oluşturulması gerekiyordu. Dersim isyanı, sonradan icat edilmiş bir şeydir, öyle bir şey gerçekte yoktur.
Evet, bir isyan yoktu sonradan icat edildi. Seyit Rıza ve çetesi diye bir ekip yoktu. Karakollar basılmıyor, evler yağmalanmıyor, terör estirilmiyor, bağımsızlık isterik diye bir taraflar yırtılmıyordu. Tunceli’de çıkarılan bu Kürtçü isyanı Alevilere yönelik bir katliam gibi göstermeye çalışıyor zevat. Eğer öyle olsaydı aynı şey neden Amasya’da Antalya’da Sivas’ta ve Alevilerin yoğun olarak yaşadığı onlarca ilde yapılmadı? Atatürk’ün yanında o kadar Alevi vekilin ne işi vardı.
“Bu dönem boyunca izlenen bütün politikalarda Atatürk devletin başındadır. Fakat Aleviler, bütün bu dönemi Mustafa Kemal’den ayırmak için onun ‘büyük lider’ kimliğine de gölge düşmemesi için fotoğrafını alıp Hazreti Ali ile yan yana asmışlardır. Bu katliamdan haberdar olmadığına kendilerini inandırmışlardır.
İşte katıldığım tek nokta bütün bu isyanlar bastırılırken Atatürk bizzat yönetimdedir. Trabzon’da müzede buluna haritada Atatürk Dersim isyanını buradan yönetmiştir diye yazar ve harita üzerine Atatürk’ün kendi eliyle yaptığı işaretlemeler bulunmaktadır. Sonraki cümleye gelecek olursak Alevileri evlerine, ocaklarına, ibadethanelerine Atatürk resmi asmaları için kimse zorlamamaktadır. Aksine bunu yaptıkları için çoğu çevreden tepki çekmektedirler. Neden Atatürk’ü bu kadar seviyorsunuz diye. Biz o kadar cahil değiliz. Atatürk’e neleri borçlu olduğumuzu onu neden bu kadar çok sevdiğimizi gayet iyi biliyoruz. Körü körüne bir bağlılık değil bu Cumhuriyete ve onun devrimlerine, bize sağladığı özgürlüğe olan bağlılığımızdır. Vekilin istediği şey Atatürk’ün resimlerinin kaldırılması ve yerine İmralı’da yatan orospu çocuğunun resminin konulmasıdır.
İşte asıl meseleye geliyoruz. Hani okullarda bize bir parça okutulur ve bu parçanın ana teması neydi diye sorulurdu. İşte bu sayıklamaların ana temasına, verilmek istenen asıl mesaja geliyoruz:
“Öcalan’la yapılan görüşmeler çok değerlidir ve bu sürecin yeniden başlaması gerekir. Ama örgütün de silah kullanmayacağını inandırıcı bir şekilde topluma ve hükümete anlatması lazım. Birbirimizi öldürmeden konuşmalı, çözüm aramalıyız. Hükümet aslında görüşmeler yaparak, müzakere yaparak bu iradeyi ortaya koydu. O yolun devam etmesi gerekir.”
İmralı’da yatan ite saygılarını sunuyor ve bir BDP AKP milletvekili gibi konuşmaya başlıyor. Artık şunu serbest bırakın, Kürtlere istedikleri yerleri verin, ordunuz silah bıraksın bunun yerine çiçeklerle dolaşsın demek istiyor.

Vekilin bu saçmalıklarını okuduktan sonra bir kaç kez daha baktım bu adam sahiden CHP milletvekili mi diye. Atatürk’ün kurduğu partide Atatürk’e küfredeceksiniz ve buna kimse ses çıkarmayacak. Ben görmeyeli demokrasi denilen şey bayağı büyümüş serpilmiş ve meyvelerini vermeye başlamış. Yukarıdaki BDP AKP milletvekili yazısının önüne CHP‘yi de ekliyorum çünkü bu parti Atatürk’ün kurduğu parti olamaz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar