Subscribe Us

header ads

Hain Eller Irak Türklerini Ata Toprağından Göçe Zorluyor

Bünyesinde barındırdığı çoklu etnik yapı, Irak’ta uzun yıllar hakim olmuş yönetimlerin azınlıklara ve etnik çeşitliliğe olan tahammülsüzlüğü sonucu “Araplaştırma” ve “tek potada erimiş” bir ulus olarak Irak kurma çabaları olmuştur. Irak’ın çok etnikli yapısında yer alan Türkmenler, bölge Osmanlı egemenliğinden ayrıldığından beri baskıcı politikalarla ve çatışma ortamıyla yüzleşmektedir.
2003 sonrasında Amerika’nın Irak’ı işgal etmesi sonucunda ülkedeki dengelerin Kürtler ve Araplar lehinde gelişmesi, “Araplaştırma” politikalarının yerinin “Kürtleştirme” politikalarının almasıyla Türkmenlerin yaşamını etkilemiştir. Kerkük, Telafer,Tuzhurmatu ve diğer kritik merkezlerde oluşan şiddet olayları ve Türkmenlere yönelik eylemler bu çerçevede değerlendirilmektedir.
Irak’ta Türkmenler, kuzey batı ve güneye doğru uzanan çizgi arasında yoğunluklu olarak yaşamaktadırlar. Ülkenin kuzey-batısında ve, Musul’un 60 km doğusunda bulunan Telafer ilçesi ve buna bağlı köylerden itibaren, Musul ili ve çevresindeki köyler, Salahaddin ili, Diyalaili, Erbil ili Altunköprü ilçesi, Kerkük ili ve çevresindeki Tazehurmatu, Tavuk (Dakuk), Tuzhurmatu, Bayat köyleri, Kifri, Karatepe, Hanekin, Kızlarbat (sadiye), Celavla ve çevre köyleri, Sahraban (Mikdadiye) , Bedre, Kazaniye ve Mendeli gibi ilçe, bucak ve köyler Türkmenlerin yerleştiği önemli merkezlerdir. Türkmenlerin yerleştiği bölge, Irak’ın Kuzeyi Musul, Erbil, Kerkük, Salahaddin ve Diyala illerinin sınırları içinde kalmaktadır.
2003 yılında Amerika’nın Irak’ı işgalinin ardından Kürtlerin Türkmen bölgelerinde etkin konuma getirilmesi sonucu, Türkmenlerin hakları yine yok sayıldı. Daha önceden olan Araplaştırma politikasının yerini Kürtleştirme politikası aldı. İşgal sırasında oluşan istikrarsız ortamda Kürtlerin Kerkük’e kamyonlarla taşınması, stadyumdaki soyunma odaları dahil en akla gelmeyecek yerlere yerleştirilmeleri, bu yerleşen kişilere para verilmesi, “tecavüz evleri” olarak nitelendirilen gecekondulaşmaların yoğunlaşması, 700 bin Kürt’ün Kerkük’e ithal edilmesi, nüfus kayıtlarının ve tapu dairelerinin tahrip edilip yakılması gibi gelişmeler Türkmen toplumu üzerinde psikolojik etki yaratmıştır. Bunun akabinde kamunun üst düzey Türkmen yetkililerine ve sivil kuruluşlarına yönelik bombalama eylemleri, siyasetçi, doktor ve iş adamlarına karşı tehdit ve suikast girişimlerinin hala devam etmesi, Irak’ın kuzeyinde oluşan Yerel Yönetim, nüfus dairesinde “Kürt” olarak kaydedilmedikçe kamuda çalışamama durumunun oluşması Türkmenler üzerinde bu psikolojik etkiyi daha da arttırmaktadır.
Türkmenler Neden Hedef Alınıyor?
Irak’taki Kürtler petrol zengini Türkmen şehri Kerkük ve petrol üzerindeki hak iddia etmekte ve konumlarını anayasa ile sabitleme çabasındadırlar. Türkmenler, Irak’ın yeniden yapılanmasına ve ekonomik kalkınmasına, doğal zenginliklerinin tüm Irak halkının ortak malı olmasına ve bu zenginliklerden tüm halka adil biçimde istifade etmesine sağlık vermesi, bölgede siyasi ajandası olan grupları rahatsız etmektedir.
Irak Türk­le­ri, Irak dev­le­ti ku­rul­du­ğun­dan be­ri dev­le­ti­ne, toprağına ve bay­ra­ğı­na sa­dık bir top­lum ola­rak şe­ref­li bir geç­mi­şe sa­hip­tir. Türkmenler, devletine silah çekmemiş ve Irak askerini öldürmemiştir, savaşlarda vatanını şereflice savunmuş ve ülkesi uğruna binlerce şehit vermiştir, İşgalcilere öncülük etmemiş ve dış güçlerle işbirliği yapmamıştır. Ülkelerini talan edip yağmalamamışlardır. yani Türkmenler ekmeğini yedikleri ve suyunu içtikleri ülkelerine hiçbir zaman ihanet etmemişlerdir. Irak ta­ri­hi de bu­na şa­hit­tir. Irak Türkmenleri, Irak rejimleri tarafından baskı, zulüm, işkence, etnik temizlik, katliamlar ve göçe zorlamaya tabi tutulmalarına rağmen, ülkelerine karşı sadakat gömleklerini hiçbir zaman çıkarmamıştır.
Bugün bazı hain eller Irak’ta Türkmenlerin varlığından rahatsızlar. Irak Türklerini sindirmek ve yıldırmak için tutuklama, tehdit, suikast düzenleme, öldürme, göçe zorlama ve mallarını ele geçirme ve fidye istemek için kaçırılmaları sıkça yaşanmaktadır. Türkmen doktor, siyasetçi, bilim adamı ve işadamları kaçırılıyor veya öldürülüyor. Kerkük’ün yönetimi ABD ve Kürtlerin denetiminde, Kerkük’te kaçırılan ve öldürülenlerin tamamı Türkmenler, bunun anlamı açık ve net değil midir?
Kerkük’ün Türkmen kimliğini değiştirmek isteyen grupların bölge halkına karşı uyguladıkları yıldırma ve göçe zorlama politikalarına karşı direnen birçok Türkmen evladının faili meçhul cinayetlere kurban gittiği biliniyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında son 9 yıllık gelişmelere bakılınca, bazı güçlerin Kerkük’te gizli siyasi ajandası olduğu ortada. Hedef Türkmenleri Irak’ın yeni yapılanma sürecinin dışına itmek, etkisiz hale getirmek, siyasi sahneden silmek ve göçe zorlamaktır.
Kendi oyununu kendisi yazan bu hain eller, kirli düzenini sürdürmek için farklı oyuncular kullanmaktan çekinmiyor. Kirli işler konusunda uzmanlaşmış bu eli kanlı gruplar taşeron da kullanmaktalar. Türkmenlere karşı yürütülen bu kirli savaş ve saldırılar hain eller tarafından özel eğitilmiş Arap gençlerinden oluşan unsurlar kullanılıyor. Bu kirli işlerin bir kısmı Arap gençlerine sipariş ediliyor. Bu Arap gençleri, daha çok saldırı ilkesini esas alan İstihbarat ve askeri felsefeye göre eğitilirken, askeri ve sivil istihbarat teşkilatlarının eğitim metotlarına göre yetiştiriliyorlar.
Türkmen Şehri Kerkük’ü Ele Geçirme Oyunu
Kürt gruplarının, petrol zengini Kerkük için ne iddia ettiğine bakmakta fayda vardır. Kürt grupları, Türkmenlerin yaşadığı bu ilin tarihine karşı çıkarak Kürt ili olduğunu iddia etmektedir. İyi de Kürtler iddia ettikleri gibi Kerkük’ün eski yerel halkı iseler Kerkük’te mezar, tarih, kültür ve mirasları nerede? Yok. Şayet Kerkük Kürt ili ise neden Kerkük hep Kürtler tarafından talan edilip yağmalanıyor? Yorumu sizlere bırakıyoruz. Bilindiği gibi ABD’nin desteği ile Kürtler, yapay göçlerle Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışıyorlar(Kerkük’e 700 bin Kürt ithal edildi).
Kerkük’te bulunan onlarca İstihbarat örgütü ve bunun dışında her mahallede Kürt Asayiş güçleri büroları, güvenlik ve istihbarat birimlerine rağmen artan bombalı eylemler, adam öldürme, kaçırma, tehdit ve fidye isteme olayları özellikle Türkmenleri hedef alıyor. Bu olayların arkasında siyasi bir hedefin olduğu ortada!
Kerkük’te Bulunan İstihbarat Örgütü ve Birimleri :
-Irak Hükümetine bağlı Kerkük Polisi İstihbarat Birimi
-Irak İçişleri Bakanlığına bağlı Bilgi Toplama ve Araştırma Birimi
-Irak Ulusal Güvenlik Bakanlığına bağlı Ulusal Güvenlik Örgütü
-Irak Başbakanlığına bağlı Irak İstihbaratı
-KYB’ye bağlı Zenyari Ajansı
-KDP’ye bağlı Parastin Ajansı
-KDP’nin Parastin ajansına bağlı Kerkük Asayişi Birimi
-KYB’nin Zenyari ajansına bağlı Kerkük Asayişi Birimi
-KYB’ye bağlı Anti Terör Birimi
-Irak’ın Kuzeyinde Kürt Yönetimine bağlı Bölge Güvenlik Birimi
-Irak Hükümetine bağlı 11 bin kişilik Sahva Örgütü
-Irak Ordusuna bağlı 12. Tugay’ın istihbarat birimi
-Irak’ın Kuzeyinde Kürt Yönetimine bağlı Kent Polisi Birimi
Kerkük’te Onlarca istihbarat birimi var ama Türkmenlere can güvenliği yok, sizce neden? Unutmadan CIA, MOSSAD, MI6 ve bir çok ülkenin de istihbarat örgütleri Kerkük’te cirit atıyor.
Bugün “özgür ve demokratik” Irak’ta Türkmen hedeflerine yapılan saldırılar sıklaştırıldı ve Türkmenleri göçe zorlama esasına dayanan sistematik baskı arttı, Türkmenlerin ne can nede mal güvenliği var, ama ne hikmetse Irak Merkezi Hükümeti ve insan hakları kuruluşlarından ses yok. Türkmenler insan sayılmıyor mu?
Irak Devleti Türkmenleri koruyamıyorsa, o zaman acil tedbirlerin alınarak güvenliğin sağlanması için silahlı güce sahip olmalı ve eli silah tutan her Türkmen’in silaha sarılması gereklidir, çünkü başka çare kalmamıştır. Bir ülke düşünün kargaşa içinde, can ve mal güvenliği yok, devletin gücü ve otoritesi yok. Irak Türkleri, hayatını sürdürmesi, can ve mal güvenliğini sağlaması için sizce silaha sarılmaktan başka seçeneği var mıdır?
Irak Türkleri, atalarının kanlarıyla sulanmış bu toprakları asla terk etmez. Diktatör Saddam Hüseyin Türkmenleri yok etmeye yemin etmişti ve devletin tüm gücünü kullandı, gücü yetti mi? Bugün Saddam nerede? Tarihin çöplüğünde. Kimsenin şüphesi olmasın, Türkmenler bu topraklarda doğdu ve sonsuza dek bu topraklarda olacaktır.
Ali Kerküklü

Yorum Gönder

0 Yorumlar