Subscribe Us

header ads

Kapitülasyonlar, Petrol Yasası’yla geri döndü!

Osmanlı’nın kapitülasyonu önceki gece Meclis’ten geçen petrol yasası ile geri geldi. Yabancı petrol şirketi ihracattan sağladığı dövizi yurt dışında tutabilecek.
TBMM’den geçen yeni Türk Petrol Kanunu mevcut yasadaki “milli menfaat” vurgusunu kaldırıyor “devlet hissesini” kuyularda sahalara göre azaltıyor.
Türkiye’nin petrol sektörü yeni Türk Petrol Kanunu ile birlikte artık yabancıların hakimiyetine terk ediliyor. Yabancı petrol şirketleri,milli petrol arama şirketimiz Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na karşı imtiyazlı duruma geçiyor. TBMM’den geçen yeni Türk Petrol Kanunu mevcut yasadaki “milli menfaat” vurgusunu kaldırıyor, “devlet hissesini” sahalara göre azaltıyor. Yeni yasada “Devlet adına arama ve işletme ruhsatı alma hakkı TPAO’ya aittir” hükmü çıkarıldı.Böylece süresi dolan petrol üretim sahalarının devlet adına üretime devam etmesi için TPAO’ya verilmesini öngören yasa maddesi kaldırılarak, bu sahaların özel sektör şirketlerine sunulmasının yolu açıldı. TPAO’nun özelleştirilmesinin de önü açılmış oldu.

Kara sularında arama
Yeni Kanuna göre, petrol hakkı sahibi yabancılar da Türk kara sularında petrol arama ve üretim faaliyetleri icra edebilecek. Doğal gaz üretimi yapan hak sahibi yerli ve yabancı şirketler ile yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubelerine, toptan satış lisansı verilecek.
Kanun, daha önce alınan arama ve işletme ruhsatlarına ilişkin hak ve yükümlülükleri koruyor. Yasanın öngördüğü hazırlıkların yapılması ve ilgili yönetmeliklerin hazırlanması için bir yıl süreyle yeni arama ruhsatı başvurusu alınmayacak.
Yapımı devam eden projeler tamamlanıncaya kadar ithalat, ihracat ve kamulaştırma haklarının yürürlüğü devam edecek.
Vergi imtiyazı
Petrol hakkı sahiplerinin safi kazançları üzerinden ödemekle yükümlü bulundukları vergiler ve hissedarları adına yapmaları gereken gelir vergileri kesintisi toplamı, yüzde 55’i geçemeyecek. Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen kurumlara petrol arama faaliyetleri için yapılan serbest meslek kazancı ödemelerinden Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yüzde 5’i oranında tevkifat yapılacak. Petrol işlemleriyle birlikte diğer faaliyetlerde bulunan petrol hakkı sahiplerinin petrol işlemlerine ait faaliyetleri, diğer faaliyetlerinden ayrı olarak muhasebe kayıtlarında izlenecek ve vergilendirilecek. Esas faaliyetleri bu kanuna göre petrol işlemi olan iki veya daha fazla petrol hakkı sahibi, aralarında bir ortaklık oluştursa bile ayrı ayrı vergiye tabi olacak.
İhracattan sağladığı geliri yurt dışında tutabilecek
Kanunla, petrol işlemlerinde kullanılacak malzeme ithalinin, gümrük muafiyeti, dahilde alınan vergi ve fonlar ile TSE ve CE güvenlik sertifikası konularında başka kurum ve kuruluşun iznine tabi olmadan, bakanlığın uygunluk izniyle yapılabilmesi sağlanıyor. Petrol hakkı sahibinin Türkiye’deki petrol işlemi için idari faaliyetleri ile bina tesislerinin ve teçhizatlarının inşası, kurulması ve işletmesine ait malzemeler hariç, petrol işlemlerinde kullanılacak ve Genel Müdürlükçe onaylanan malzemeyi, ekipmanı, akaryakıtı, kara, deniz ve hava nakil vasıtalarını ithal etmesi ya da yurt içinden teslim alması, gümrük vergisinden, yapılan işlemler harçlardan, düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesna olacak. Yabancı petrol şirketi sahibi, sermayesine mahsuben her zaman transfer talebinde bulunabilecek. Petrol hakkı sahibi ihraç ettiği petrolden sağladığı dövizi yurtdışında muhafaza edebilecek. Bu döviz tutarı, Türkiye’ye ithal edilmiş sermaye ile bunu aşan net kıymetlerin transferinden mahsup edilecek.
Osmanlı’nın yabancılara imtiyazı Lozan Antlaşması’yla bitmişti
Geniş anlamıyla kapitülasyon baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır. Tarihte kazandığı özel anlamla kapitülasyon, bir ülke tarafından başka bir ülkenin vatandaşlarına verilen ticari ayrıcalıklar bütünüdür. Osmanlı Devleti tarafından Yükselme Dönemi’nden imparatorluğun dağılışına değin Avrupa devletlerine çeşitli kapitülasyonlar verilmiştir.
Sevr’de verilen ayrıcalık
Devletin zayıfladığı dönemlerde ise, kapitülasyonlar Osmanlı Devleti üzerinde zimmî ve müste’menlerin hakları konusunda bir baskı aracı olarak kullanılmış ve demoklesin kılıcı haline gelmiştir.Osmanlıların ticarî ve siyasî imtiyazları yani ilk kapitülasyonları 1535’de Kanunî tarafından Fransızlara verilen imtiyazlardır. Osmanlı Devleti’nin en büyük imtiyaz muâhedesidir.Gerçekten Osmanlı Devleti’nden kapitülasyon alan devletlerin başında 1535 tarihli mukaddes yerlerin kurulması hakkını veren kapitülasyonla Fransa ve Katolik din adamlarının ibadet hürriyeti ile alâkalı 1617 tarihli kapitülasyonla Avusturya gelmektedir.
Ayrıca Avrupalı devletler kendileri Osmanlı’ya mal ihraç ederken gümrük vergisi ödememelerine karşın, Osmanlı malları ithal edilirken gümrük vergisi alıyorlardı.
1569, 1581, 1597, 1614, 1673 ve 1740 yıllarında yeni kapitülasyonlar verilmiştir. 1740 kapitülasyonlarıyla, Fransa’ya tanınan haklar daha da genişletilmiş, diğer batılı ülkelere de aynı hakların tanınması kabul edilmiştir. 1740 kapitülasyonlarından sonra Osmanlı sınırları içerisindeki yabancı devletlere çok geniş ticaret yapma olanakları sağlanmış, hatta bu haklar sayesinde İstanbul’da yabancı postaneler açılmıştı. Sevr Antlaşması’nın imzalanmasıyla kapitülasyonlardan yararlanma hakkı Yunanistan ve Ermenistan’a verilmiş, yabancı gemilere, Türk gemilerine tanınan bütün hakların tanınması kararlaştırılmıştır. Kapitülasyonlar Lozan Barış Antlaşmasıyla yürürlükten kalkmıştır.